Evet zurnanın zırt dediği yere gelindi. Söz hakkı artık halkın. Birşey farkettim acayip bir kafa karmaşası var, o ona onu dedi bu buna bunu dedi, onun eli bunun cebinde bunun eli bunun cebinde. Üzerine Kurtlar vadisi ve derin işler içeren filimleri izledikten sonra karar vermek gerçekten zorlaşıyor. Hiç bu kadar kafamız karışmamıştı. Duamız hak yemeyen, kul hakkına girmeyen, devlet-millet menfaatini en çok düşünen, çalışkan, sevgi ve hoşgörüden yana herkesi ve her canlıyı kucaklayacak, hayvan sevgisi olanlar olsun daima başımızda.
Hangi siyasal düşünce bilmem ama tüm partilerin ortak olacağı bir yer var. Ben oy verirken dikkate alacağım kriterlerden biri. Hangi parti hayvan sevgisi taşıyor, sokak hayvanlarının sorunlarına hangi parti proje oluşturmuş. Hangi parti iktidarı döneminde hayvanlara eziyet i engellemeye çalışmış. İşte hayvanseverlerin ortak noktası.
Hayvan hakları dernekleri bu duruma ne diyor?
Hayvan hakları federasyonu (HAYTAP) “Hayvanlara Kötü Muameleye İzin Veren Siyasilere Oy YOK” afişleri ile kampanyalarını daha önceki yıllarda olduğu gibi vatandaş oy sandığına gitmeden önce tanıttı. Konu gerçekten ilgi çekici bir onu. Çünkü ihmal edilmemesi gereken fakat ihmali de yaygın bir konu. Hatta siyasilere davetiyeler dağıtılıyor, bu konudaki görüşler alınıyor. Eğer hayvan hakları ile ilgili hiç bir projesi olmayan bir siyasi parti var ise bu partiye oy vermeyeceğiz diye ilan ediliyor.
Tabiki tüm siyasi partiler ellerinden geldiği kadar çalışmalarını sunuyor. Fakat ağırlık insan hedefli çalışmalar. Hayvan refahı sağlanırken insanın rahatı da kaçmamalı denilse de sıkı hayvanseverler Dünya’nın hayvanlarla yaşanılması gerektiğini, azcık rahatımızın kaçması gerektiğini bilirler. Her yere yayılmak yok öyle, onlara da yer açacağız. Malesef insanların hazırladığı hayvan hakları yasası hç bir zaman hayvanları tamamen memnun etmeyecektir. Bir insan bir hyvanı ne kadar dile getirebilir. Ne kadar gerçek düşüncelerni yansıtabilir. Hayvanlar dile gelip, yasa için teklifte bulunup sandığa da oy kullandığında hayvan refahı gerçekleşecektir. Umarım o günleri görmeyiz, yada gördüğümüzde suçlu tarafta olmayız. Çünkü konuşacakları çok şey, isteyecekleri çok hak var.
Hayvanların oy hakkı şimdilik yok fakat bizim var. Hayvanseverler unutmamalı yanlızca kendi oylarını değil sessiz olan, dili çözülmemiş, zulum altında olan hayvanların da oy hakkını kullanıyorlar. Sandıktan her zaman dileğimiz yok eden değil yaşatan yönetimler .
Peki hayvanseverlerin siyasilerden istedikleri neler?
İşte bazı maddeler;
- Tüm hizmetini yerel yönetimlerin verdiği hayvan hastahaneleri ve rehabilitasyon merkezleri kurulsun, mevcut olan ların şartları iyileştirilsin
- Kurulan sağlık birimlerinde işinin ehli hekimler ve personel tarafından yapılsın. gönüllülerin çalışmalarına da imkan verilsin
- At ve eşşek gibi emekçi hayvanların hastalık ve terkedilme durumlarında sığınabilecekleri barınak ve rehabilitasyon merkezi kurulması
- Sahipsiz hayvan sorununa ana kaynak olarn petshop’ların, üretim çifliklerinin, kaçak hayvan ticaretinin önlenmesi, olanların da sıkı denetim altına alınması
- Doğada yaşayan tüm canlılara saygıyı anlatan afişler, gazete dergi reklamları, eğitimler, okul dersleri ve halka ulaşacak tüm çalışmaların yapılması.
Bu yazımızda hayvan sevgisi olmayan siyasi partilere oy yok yazımızı paylaştık. Bir sonraki yazımızda Gençlik Hastalığı ve Kanlı İshal arasındaki farktan bahsedeceğiz.