Eski Mısır’da birkaç hayvan onurlandırılmış ve hatta yarı tanır olarak görülmekteydi. Mısır’ın eski metinlerine yani hiyerogliflere baktığımızda bazı hayvanların tasvirleri ile karşılaşırız. Bu hayvanlar Eski Mısır’da kutsaldır. Ayakta ya da tahtında oturan hayvan başlı insanlar görülmektedir. Bu hayvanların başında kediler gelir. Kedilerin yanı sıra yılanları da oldukça severlerdi.
Bunun sebebi Eski Mısır’ın Astek köklerinden gelmesiydi. Yılanlar onlar için insan üstü bir güce sahipti. Tanrıların emirlerini yerine getiren kutsal hayvanlar olarak görülürlerdi.
Eski Mısır’da Kediler
Kedilerin tahin göz attığımızda 20 Milyon yıldır var olduklarını görmekteyiz. Tarihin sayfalarında ise ilk kedilerin Afrika’da ortaya çıktığına inanılmaktadır. Evcil kedilerin ile ilk hangi zamanda ortaya çıktığı bilinmemektedir. Fakat birçok kayıt evcil kedilerin 5 bin yıldır var olduklarını ve Mısır’dan geldiklerini açıkça göstermektedir.
Eski Mısır halkının besin ve en önemli gelir kaynağı buğdaydı. Fakat salgın hastalık taşıyan haşereler ve fareler buğdayları yok ediyor, insanların hastalanmasına neden oluyordu. Ambarlar çoğaldıkça farelerde çoğalıyordu. Mısırlılar kedilerin haşereleri ve fareleri avladıklarını fark ettiler. Böylece firavun kedileri kutsal varlıklar olarak ilan etti. Zaman içerisinde kediler önemi daha çok arttı.
Yalnızca haşereleri ve fareleri avladıkları için değil, avlanma yeteneği, gizemli kişiliği, temizliği, güzelliği sayesinde daha da önemli oldu ve çok sevildiler. Eski Mısır, kedilere korkuyla karışık bir hayranlık besliyorlardı. Eski Mısır’da kediler sonsuzluğu da sembolize ediyorlardı. Bunun sebebi kediler uyuduklarında genelde kuyrukları başlarına değiyordu. Mısırlı rahipler bu uyuma şeklini sonsuzluk olarak yorumlamışlardı.
Bastet
Firavun bu özel hayvanları çok sevdi. Öyle ki bütün kediler firavunun olarak kabul edildi. Bir kediyi incitmek, zarar vermek ya da öldürmek en büyük suçlardan biri haline geldi. İnsanlar sadece insandı, fakat kediyi sev, kediler yarı tanrıydı.
Nil Vadisi’nde yaşayanlar kedileri kıvrak dansı, güzel şarkıları, neşe ve müziğin temsilcisi olan Bastet yani kedi kafalı tanrıça ile özdeşleştirdi. Bastet önceleri doğurganlığın ve cinselliğin tanrısıydı. Fakat daha sonra yağmur yağdırma, ölüleri koruma, aşk, çocukları iyileştirme ve annelik gibi anlamları da almış oldu. Kediler de tıpkı insanlar gibi öldüklerinde mumyalanıyordu. Kedinin yaşadığı hanedekiler ise üzüntülerini belli etmek adına kaşlarını tıraş ederlerdi.