Kanunen Mikrochip ve Kimliklendirme Zorunlu mu?

Türkiye’de Hayvan haklarını korumaya yönelik 5199 sayılı kanun 24.06.2004 tarihli resmi gazetede yayınlandığı günden beri aynı. 19.06.2014’te değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı kabul edilmesine rağmen, aynı yasama dönemi içerisinde Genel Kurula sunulmadığı için KADÜK oldu. Umarım yakın zamanda olumlu gelişmeler olacaktır. Elbette hazırlanan kanunlar insanlar tarafından oluşturuluyor. Hayvanların hakları ile kanunları ne zaman hayvanlar hazırlar ise o zaman tam bir hak sağlanmış olacaktır. Hayvanların bu dünya yüzüyle bu tür bir kanun hazırlayamayacaklarına göre, hayvanları anlayan yada anlamaya çalışan insanların hazırladığı kanunlar geçerli olacaktır. Kanunun tam metnine buradan tıklayarak ulaşabililirsiniz.

Kimliklendirme Zorunludur

Bu kanunda belirtilen hayvan sahiplerinin görev ve sorumlulukları üzerinde duralım. İlk olarak kanunda belirtildiği gibi hayvan sahibi evcil hayvanını mutlaka kimiklendirmelidir. Kimliklendirme işlemi Veteriner Hekimler tarafından mikrochip uygulanması şekli ile yapılmalı, şartlar müsait değilse belediyeye kayıt ettirmelidir. Kanun bu şekli ile mikrochip ve kimliklendirmeyi zorunlu hale getirmiştir.

Mikrochip ve kimliklendirme uygulaması sayesinde nasıl bir aracın şase numarası araçların karışmamasını ve geçmişine ulaşılmasını sağlıyorsa mikrochip de aynı şekilde, evcil hayvanın belirtilen hayvan sahibine ait olduğunu, geçmişinde hangi sağlık uygulamalarının yapıldığını anlamak mümkün. Kaybolan, serbest bırakılan yada çalınan bir hayvanın da kime ait olduğunu ve cezasını belirlemek de mümkün.

Bir hayvan sahipleniyorsanız tüm ihtiyaçlarını da karşılamak zorundasınız. Bu sorumluluk 10. madde c bendinde açıkça belirtilmiş. Sahiplendiğiniz hayvanın aşılarını yaptırmıyor, yemini, suyunu sağlamıyor, hasta olduğunda tedavisini yaptırmıyorsanız sorumluluğunuzu kanunen yerine getirmemiş bulunuyorsunuz. Bu da cezai işlemin uygulanmasını gerektirir.

Kısırlaştırmalısınız

Benim dişi köpeğim yada kedim istediği gibi geze, istediği yerde eşleşir ve doğan yavrularda beni ilgilendirmez diyorsanız, 10.madde”ç bendi” bu şekilde olmadığını açıklıyor. Kontrolsüz bir şekilde üremesine izin veremezsiniz, kontrol edemeceğiniz bir durum var ise mutlaka kısırlaştırmalısınız, doğan yavrular var ise mutlaka belediyeye veya veteriner kliniklerine kayıt ettirmeli, tüm yavrulara bakamayacaksanız mutlaka doğru yerlere dağılımını sağlamalısınız.

Ölen ölür kalan kalır mantığıyla hareket etmeyin 10. madede “d bend”i mikrochip ve kimliklendirme işlemi yapılmış evcil hayvanların mutlaka 7 gün içerisinde ölüm bildirimlerinin yapılmasınıda kanunen sorumluluklarınız arasında sayıyor.

Evcil hayvanınızın bağlanılması veya sabitlenmesi gereken durumlarda, kesilikle zarar vermemeli, hareket özgürlüğünü uzun süre kısıtlamamalısınız. Yaşam alanları her ırka göre ayrı ve azami şartlarda düzenlenmelidir. Yani bir kangal ile bir finonun yaşam alanı, klübesi aynı olamaz. Gezinti alanları farklıdır. Zemini, klübesi mikrop barındırmayacak ve onun sağlığını riske atmayacak şekilde olacaktır. Evcil hayvanınızın azami refahını sağlamalısınız.

Komşularınız Gürültüden Rahatsız Olmamalı

Komşularınız konusunda hassas olmalısınız. Evcil hayvanınız çok gürültücü bir yapıya sahip ise, konu ile ilgili önlemi almalı, çevresel gürültünün değerlendirilmesi ve yönetimi yönetmeliğinde (2002/49/EC) belirtilen ses sınırını aşmamalısınız.

Dışkı Toplamalısınız

Evcil hayvanınızı gezdirmeye çıktınız ve tuvalet ihtiyacını gidermesi gerekti. Sağa sola rahat rahat yaptırıp oradan uzaklaşamazsınız. Pislettiği yerleri mutlaka temiz bırakmalı, gerekli önlemleri almanız sorumluluklarınız arasında. Mikrochip ve kimliklendirme uygulaması yapılmış evcil hayvanınızı gezinti sırasında tasmasını, saldırganlığı var ise ağızlığını takmalısınız.

Bir önceki yazımızda kedi ve köpeklerin ne kadar süre aç ve susuz kalabileceğini yayınlamıştık. 19.04.2014 tarihinde verilen yasa teklifi ile kanunda yapılan değişiklikleri bir sonraki yazımızda yayınlayacağız.